Kasık ağrısı ve sık idrara çıkma nedenleri

Kadın Hastalıkları ve Doğum

Yumurtalık kanseri, dünya genelinde kadınlarda görülen kanserler arasında 8. sırada yer almasına rağmen hayati riske neden olan jinekolojik kanserler arasında ilk sırada bulunuyor. Bunun sebebi ise henüz etkin bir tarama yöntemi olmayan hastalığın geç teşhis edilmesi ve zorlu bir tedavi süreci gerektirmesi olarak gösteriliyor. Ailesinde kanser hikayesi olan, kısırlık, çikolata kisti, obezite ile mücadele eden ve sigara kullanan kadınlar yumurtalık kanseri riski taşıyor. Erken teşhis edildiğinde tedavide oldukça başarılı sonuçların alındığı bu kanser türünün belirtileri arasında sık idrara çıkma ve erkenden doyma hissi yer alıyor. Memorial Hizmet Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Bölümü Uzmanları, yumurtalık kanserinin nedenleri ve tedavi yöntemleri hakkında bilgi verdi.

Erken adet ve geç menopozu önemseyin

Halk arasında yumurtalık kanseri olarak bilinen over kanseri teşhis edilmesi en zor olan kadın hastalıkları içinde bulunmaktadır. Ailesinde yumurtalık veya meme kanseri hikayesi olan kadınların hastalığa yakalanma riski daha yüksektir. Bunun yanında ileri yaş, düzenli ve uzun süre yumurtlamanın devam etmesi, erken adet başlaması, geç menopoza girme, kısırlık, çikolata kisti, obezite ve sigara kullanımı da risk oranını artırmaktadır. Henüz etkin bir tarama yöntemi bulunmayan yumurtalık kanseri, genel olarak ileri seviyelerde teşhis edildiği için tedavisi oldukça güçleşmektedir. Bu nedenle kadınlarda görülen jinekolojik kanserler arasında en sık ölüme neden olan hastalıkların başında gelmektedir. Hastalığı ilerlemeden teşhis edilen hastaların tedavi edilme şansı, geç teşhis edilen hastalara göre daha yüksektir.

Ailenizde kanser öyküsü varsa…

Yumurtalık kanseri için tarama yalnızca kalıtsal ailesel kanser öyküsü olan veya kalıtsal olarak yumurtalık kanserine yatkınlığı belirlenmiş olan kadınlara önerilmektedir. Bunun için sık kullanılan testlerin başında kanda CA 125 seviyesine bakılması gelmektedir. Ancak CA 125, iyi huylu olan miyom, siroz, karın içi iltihabı ve adet dönemi gibi birçok durumda yüksek çıkabilmektedir. Doğru teşhis konulabilmesi için hastadan istenecek bir başka tarama yöntemi ise doğum kanalından veya karından yapılan ultrasonografi ile yumurtalıkların ve karın içinin detaylı bir şekilde değerlendirilmesidir. Ayrıca hastadan karın manyetik rezonansı (MR), bilgisayarlı tomografi veya bir diğer görüntüleme yöntemi olan PET de istenebilmektedir.

Bu belirtileri hafife almayın

Aile hikayesinde kanser bulunmayan kadınlar da over kanseri riski taşıyabilmektedir.Erken teşhisin tedavisinde büyük önem taşıdığı yumurtalık kanserinin en önemli belirtileri şöyle sıralanabilir:

  • Karın şişkinliği
  • Yemede güçlük çekmek veya erken doygunluk hissi yaşamak
  • Sık sık idrara çıkmak veya kaçıracak kadar sıkışık idrara çıkmak
  • Tekrarlayan kasık veya karın ağrısı

Bu şikayetlerin son bir yıl içinde ilk defa ortaya çıkması ya da ayda 12 den fazla tekrar etmesi, hastalık açısından daha önemli ve anlamlıdır. Bu problemleri yaşayan hastanın vakit kaybetmeden alanında uzman bir kadın hastalıkları ve doğum uzmanı hekimine muayene olması gerekmektedir. Gerekli görüldüğü takdirde hastanın jinekolojik kanser cerrahisi alanında uzmanlaşmış hekime yönlendirilerek gerekli tedavinin başlaması sağlanmalıdır.

Erken teşhis tedavi şansını artırıyor

Geçmiş dönemlerde “sessiz katil” olarak anılan ve ilerlemiş evrelerde teşhis edilebilen over kanseri, hastaların yaşama şanslarını en aza indirmekteyken günümüzde gelişen tedavi yöntemleri ve teknolojik yenilikler yumurtalık kanserinin teşhis ve tedavi şansını artırmaya başladı. Yumurtalık kanserinin erken tanı ve tedavisinin yapılabilmesi için yüksek risk taşıyan kadınların mutlaka gerekli taramaları yaptırması, düşük veya orta dereceli risk kapsamında olan kadınların ise mutlaka jinekolojik muayene için kadın hastalıkları ve doğum uzman hekimine muayene olması gerekmektedir. Ayrıca yıllık jinekolojik muayene ve ultrasonografi, sadece yumurtalık kanseri için değil, tüm üreme organlarının incelenmesi de önem taşımaktadır.

Pelvis, kadının karın alt kısmında bulunan kemik çatısını ve içinde yer alan organları tarif etmek için kullanılan bir kelimedir. Bu konuda özellikle bu bölgede yer alan ağrıların muhtemel nedenleri ele alınacaktır.

Dikkat:

Özellikle ani başlangıçlı pelvik ağrılar bazen hayatı tehdit edebilen veya en azından genital sistemin kalıcı zararlar görebilmesine neden olan ciddi sorunlara bağlı olabilir. Bu yazı yalnızca bir fikir vermeye yöneliktir. Ağrı, nedeni mutlaka doktor tarafından aydınlatılması ve uygun bir şekilde tedavi edilmesi gereken bir belirtidir. Bu durum özellikle gebelik döneminde ortaya çıktığında daha ayrı bir önem kazanır.

Karın bölgesinde ağrı yaratmaksızın yalnızca bel bölgesinde ağrı hissedilmesine yol açan sorunlar ender olarak jinekolojik kaynaklıdır. Bu tür ağrılar daha çok bel omurları ve bu yapılara komşu yapıların yarattığı ağrılardır (bel fıtığı, kas spazmı gibi)

Pelvik ağrılar ani başlangıçlı ("akut") olabileceği gibi, uzun zamandan beri var olan (kronik) ağrılar şeklinde olabilir.

Ani başlangıçlı ağrılarda vücudun alarm sistemi olan sempatik sistem alarme edilmiş durumdadır ve bulantı, kusma, terleme, korku gibi belirtiler sıklıkla ortaya çıkar. Bu belirtiler kadının olayın ciddiyetini algılamasını sağlamak açısından son derece önemlidir. Ani başlangıçlı olan ve şiddeti yüksek olan ağrılar bazen bu şekilde belirtilerle seyredebilen adet sancısı hariç genellikle ciddi bir sorun belirtisidir. Bu tür ağrıları ortaya çıkarabilen olay genellikle enfeksiyon (tipik örnek: şiddetli PID ("tüp ve yumurtalık iltihabı"), bir organın kan dolaşımının azalması (tipik örnek: yumurtalık kistinin boğulması) veya kimyasal bir maddenin yaptığı tahriştir (tipik örnek: herhangi bir nedene bağlı olarak karın içinde kan birikmesi).

Pelvik ağrıların bir kısmı döngüsel nitelikte olup her ay tekrar eder. Bu ağrılara iki temel örnek adet sancısı ve yumurtlama ağrısıdır ("Mittelschmerz"). Adet sancısı adet kanaması döneminin başlamasına yakın bir dönemde başlayan, karnın alt kısmında orta hatta hissedilen ve kanamanın bitmesiyle tümüyle ortadan kalkan bir ağrı türüdür. Yumurtlama ağrısı ise adet döngüsünün ortasına (yumurtlama gününe) denk gelen gün ortaya çıkan, yumurtlamanın olduğu yumurtalık tarafında hissedilen ve genellikle şiddetli olmayan, kısa süreli bir ağrı türüdür. Bu ağrının muhtemelen folikül adı verilen, içinde yumurta hücresini barındıran sıvı dolu keseciğin çatlamasının uyandırdığı bir ağrı olduğu düşünülmektedir.

Kronik pelvik ağrı dendiğinde kısa vadede hayatı tehdit etmeyen, orta şiddette olan ve tıbbi tanım olarak "6 aydan daha uzun süreden beri var olan" ağrı anlaşılır.

Aniden başlayan (akut) ağrı nedenleri

Gebelik döneminde akut ağrı:

Gebelik dönemi karın ağrılarının nispeten sık görüldüğü bir dönemdir. Kural olarak gebelik döneminde ağrı en kısa zamanda doktor tarafından değerlendirilmesi gereken ciddi bir belirtidir. Erken gebelik döneminde ani başlangıçlı ağrı yaratabilen gebeliğin kendisinden kaynaklanan muhtemel nedenler düşük tehdidi ve düşük, dış gebelik veya yeni uygulanmış kürtaj gibi bir durum söz konusu olduğunda rahim içinde "parça kalması" gibi sorunlardır. Bu durumların çoğu az veya çok kanamayla beraberdir. Gebeliğin ileri dönemlerinde yine genellikle kanamayla beraber ortaya çıkan karın ağrısının muhtemel nedeni plasentanın erken ayrılmasıdır.

Gebelik döneminde yukarıda gebeliğin kendisinden kaynaklanan sorunlara ek olarak aşağıda anlatılacak sorunların herhangi biri de ani başlayan bir ağrı nedeni olabilir.

Miyom dejenerasyonuna bağlı akut ağrı:

Miyomlar rahim kasından kaynaklanan iyi huylu kitlelerdir. Özellikle ileri yaştaki kadınlarda nispeten sık rastlanan miyomlar, özellikle büyük boyutlara ulaştıklarında kan dolaşımlarının bozulmasına bağlı olarak şiddetli bir ağrı nedeni olabilirler. Bu duruma miyom dejenerasyonu ("bozulması") adı verilir

Miyomlar hakında bilgi almak için tıklayın>>

Genital enfeksiyonlara bağlı akut ağrı:

Genital sistemin özellikle üst kısmında yer alan organların ve özellikle de Fallop tüplerinin ve yumurtalıkların enfeksiyonları (PID) şiddetli ağrılara neden olabilirler.

Yumurtalık kistlerine bağlı akut ağrı:

Yumurtalık kistleri üreme çağında nispeten sık görülürler. Çoğu iyi huylu olan bu kistler büyük boyutlara ulaştıklarında kendi eksenleri etrafında dönerek kendi kan dolaşımlarını bozduklarında (kistin "boğulması" - torsiyon) şiddetli ağrı duyulmasına neden olabilirler. Yine bu kistler yırtıldıklarında içlerinden karın içine yayılan sıvı veya kan karın iç zarının tahrişi neticesinde karın ağrısı duyulmasına neden olabilir.

Sindirim sistemi kaynaklı akut ağrılar:

Bu tür ağrılar arasında hayati tehlike taşıyan en önemli ağrı nedeni apandisittir. Bunun dışında gıda zehirlenmesi veya bağırsak iltihabı gibi nedenler çoğu durumda ishalle birlikte kramp tarzında ağrı nedeni olurlar.

İshal, uzun süren kabızlık, bulantı, kusma, kanlı dışkılama, kramp tarzı karın ağrısı gibi durumlarda öncelikle bir İç Hastalıkları Uzmanı muayenesinden geçilmesi ve gerekli durumlarda Genel Cerrahi veya Jinekoloji gibi branşların yapacağı muayene çok önemlidir.

Böbrek ve idrar yolu kaynaklı akut ağrılar:

İdrar yaparken yanma, sık idrara çıkma, idrar renginin koyulaşması, idrarla kan gelmesi, böbrek bölgesinde ağrı gibi belirtiler daha çok bu sistemle ilgili bir sorunu düşündürür.

Bu sistemle ilgili olarak kadında en sık görülen sorun idrar torbası iltihabıdır (sistit). Bunun yanında böbrek enfeksiyonları veya böbrek-idrar yolu taşları da söz konusu olabilir.

Diğer ağrı kaynakları:

Yukarıda sayılan nedenler dışında karın duvarı fıtıkları, pelvis bölgesinde bulunan küçük damarların enfeksiyona bağlı veya büyük ameliyat sonrası oluşan tıkanıklıkları, büyük atardamarların damar sertliğine bağlı tıkanmaları gibi ender görülen sorunlar da ani başlangıçlı ağrı nedeni olabilirler.

Karın bölgesine uygulanan ameliyatlar sonrasında belli bir süre içerisinde ağrı kesicilerle hafifletilebilen ağrılar görülmesi tümüyle normal olmakla beraber şiddeti giderek artan ve diğer bazı belirtilerle beraber olan ağrılarda ameliyatın kendisinden kaynaklanan bazı sorunlar söz konusu olabilir.

Kronik pelvik (genital bölgede) ağrı

Kronik pelvik ağrı kısa vadede hayatı tehdit etmeyen, orta şiddette olan ve tıbbi tanım olarak "6 aydan daha uzun süreden beri var olan" ağrıya verilen isimdir.

Tüm kadınların yaklaşık %10'unda var olan bu ağrı türü kadınların çok çeşitli tıbbi müdahalelere tabi tutulmasına neden olan ve çoğu durumda kesin tanıya gidilemediğinden kadının sosyal yaşamını derinden etkileyebilen bir ağrıdır.

"Ağrı" belirtisinin insan tarafından algılanmasında psikolojik nedenler göz ardı edilmemelidir. Bir insan kendisinde var olan ağrının nedenini bilmediğinde korkusu artacağı için duyduğu ağrı da artacaktır. Çoğu insanın en büyük korkularından biri kansere yakalanma korkusudur. Ağrı duyan insanlarda daha da bariz olan bu korku doktora başvurmayı geciktirecek ve korkuyla beraber ağrı da büyüyecek ve soruna çözüm bulunamayacaktır.

Öncelikle söylenmesi gereken, jinekolojik kanserlerde ağrı belirtisinin arka planda olduğudur. Bu nedenle ağrı şikayeti olan bir kadın en kısa zamanda doktora başvurarak duyduğu ağrı için bir açıklama istemeli ve kısır döngüyü kırarak sağlıklı yaşamına geri dönmelidir.

Jinekolojik Sorunlara Bağlı Kronik Ağrı

Jinekolojik sorunlar araştırıldığında kronik pelvik ağrısı olan kadınlarda en sık rastlanan iki durum endometriyozis ve yapışıklıklardır.

Endometriyozis:

Rahim iç tabakasının bulunması gerektiği yerden daha farklı bir yerde bulunmasına endometriyozis adı verilmektedir. Rahim iç tabakası normalde her ay düzenli olarak kanamayla atılan bir dokudur ve endometriyoziste doku karın içinde bir yerde hapsolduğundan kanama buraya olur. Karın içindeki kan vücut tarafından yok edilirken oluşan iltihabi süreç ve oluşan yapışıklıklar kadının ağrı duymasına neden olur.

Yapışıklıklar:

Pelvis içinde veya karnın daha üst kısımlarında daha önceden geçirilmiş ameliyatlara bağlı, endometriyozise veya pelvik enfeksiyonlara bağlı yapışıklıklar oluşabilmektedir. Bu yapışıklıklar özellikle bağırsakların hareketlerini kısıtladıklarında şişkinlik ön planda olmak üzere çeşitli şiddette ağrıların ortaya çıkmasına neden olabilmektedir.

Yapışıklıklar çoğu durumda kronik ağrının laparoskopi yöntemiyle değerlendirilmesinde saptanırlar. Bu yapışıklıkların aynı seansta giderilmesi mümkün olmakla beraber bazen geniş ve kalın yapışıklıklar için açık ameliyat gerekebilir.

Miyomlar:

Özellikle büyük miyomlar kronik bir ağrı nedeni olabilmektedir.

Yumurtalık kistleri:

Kronik ağrının değerlendirilmesinde sıklıkla saptanan durumlardan biri de yumurtalık kistidir.

Rahim Sarkması ve kronik ağrı

Rahimin ters durması:

Kadınların yaklaşık %10'unda rahim arkaya dönüktür ve ender durumlarda bu bir kronik ağrı nedeni olabilmektedir.

Pelvik konjesyon ("göllenme"):

Pelvisteki organlardan kanı kalbe götüren toplardamarlarda başta ruhsal stres olmak üzere çeşitli nedenlere bağlı ortaya çıkabilen spazm kanın bölgede göllenmesine ve teorik olarak kadının ağrı duymasına neden olabilmektedir. Henüz kesin olarak varlığı kanıtlanmamış bu durumda kadınlarda genelde adet döngüsünün ikinci yarısından adet kanamasının bitimine kadar süren günlerde ağrı, cinsel ilişkide ağrı, adet kanaması düzensizlikleri çeşitli bağırsak sorunları, halsizlik gibi belirtiler ortaya çıkmaktadır.

Tanı genellikle kronik ağrının değerlendirilmesi amacıyla uygulanan laparoskopi incelemesinde bölgedeki toplar damarların "şiştiğinin" gözlenmesiyle konur. Tedavide doğum kontrol hapları veya diğer hormon içerikli ilaçlar kullanılabilir. Ailesini tamamlamış bir kadında rahimin alınması etkili bir tedavi yöntemi olabilir.

Zor doğumlar:

Bebeğin uzun süreler sonunda ve zorlanarak doğduğu durumlar vajina ve dış genital bölgede yırtıklar oluşmasına neden olabileceği gibi aynı durum rahimi yerinde tutan bağlar için de geçerli olabilir. Bu yırtıklar büyük olduğunda özellikle adet döneminde şiddetlenmekle beraber sürekli var olan bir ağrı nedeni olabilmektedirler.

Diğer Nedenler:

Kronik pelvik ağrı duyulmasına neden olan diğer sorunlar arasında en önemlileri sindirim sistemi ve idrar yollarıyla ilgili olan sorunlardır. Bu tür sorunlar genellikle ağrı yanında kendileriyle ilgili belirtiler de verirler ve tedavileri ilgili branş hekimlerince gerçekleştirilir.

Adet dönemi dışında kasık ağrısı neden olur?

Kadınlarda görülen kasık ağrısının en yaygın nedeni üreme sistemine ilişkin yumurtlama gibi olağan bir durum olabilir. Yumurtalık kisti, vajinal enfeksiyon, idrar yolu enfeksiyonu gibi hastalıklar da bu ağrının sebepleri arasındadır.

Kasık sancı neden olur?

Kadınlarda görülen kasık ağrısına en çok sebep olan neden, üreme sistemine ilişkin yumurtlama gibi olağan bir durum olabilir. Yumurtalık kisti, vajinal enfeksiyon, idrar yolu enfeksiyonu gibi hastalıklar da kadınlarda kasık ağrısının sebepleri arasındadır.

Belden kasıklara vuran ağrı neden olur?

İdrar yolu enfeksiyonu, rahim ve yumurtalık enfeksiyonları, yumurtalığın kendi etrafında dönmesi, rahmin arka tarafındaki büyük miyomlar da bel bölgesine yayılan kasık ağrılarına neden olmaktadır. Bele vuran kasık ağrılarında ultrason, kan ve idrar tetkikleri yapılarak ağrının nedeni saptanmaktadır.

Hamilelikte kasık ağrısı nasıl olur?

Gebelikte Kasık Ağrısı Rahmi yanlardan destekleyen round ligament denen bir bağ vardır. Bu bağ rahim ile kasık bölgesi arasında uzanarak destek görevi görür. Gebelikte rahmin büyümesi ile birlikte bu bağ gerilerek ağrı yapar. Bu bağın gebelik ilerledikçe gerilmesi alt batın ve kasıklarda keskin bir ağrıya neden olur.