Bacakta kılcal damar çatlaması hangi bölüm bakar

Günümüzde çoğu insanda görülen varis, hem sağlık açısında hem de görüntü olarak kişiyi rahatsız edebilir. Tedavi edilmeyen varisler ciddi sağlık sorunlarına neden olur. Varislerin oluşmasına birçok faktör ile birlikte günlük yaşamdaki alışkanlıkların etkisi vardır. Peki, varis hastalığı için hangi bölüme gidilir? İşte bilinmesi gerekenler...

Varisler bacaklarda görülen mavi renkte oluşan kıvrımlardır. Varisler ilk başta sadece ağrı ile kendini belli eder ve daha sonrasında genişleyerek büyük damar grupları oluştururlar. Varisler, en sonunda damar çatlaklarına neden olabilmektedir. Eğer varis yırtılır ise akciğerlere pıhtı atma riski bulunmaktadır. Varisin tedavisi için hangi bölüme gidilmesi gerektiğini sizler için derledik...

Varis İçin Hangi Bölüme Gidilmelidir?

Toplardamar kapakçığında yetmezlik oluştuğu durumlarda, kan devamlı geriye kaçar ve göllenir. Bu çekilmeden dolayı damarlarda basınç artışına bağlı olarak da şişlik meydana gelir. Zamanla bu damarlarda genişlemeler ve kıvrımlar oluşmaya başlar. Bunların sonucunda ise varis meydana gelir. Bazı durumlarda toplardamara pıhtı atabilir ve bu da varis oluşumunu sebep olabilir. Gebelik, genetik faktörler, yaşlılık, fazla kilo, uzun süre ayakta kalmak, dar kıyafetler, hormon ilaçları, kabızlık, doğum kontrol hapları varise neden olabilmektedir. 

Varisler kılcal damar varisleri, büyük toplardamar varisleri, retiküler varisler olmak üzere üç çeşittir. Kılcal damarların çatlaması sonucu oluşan varisler, kılcal damar varisleridir. Bacaklarda örümcek ağına benzeyen görüntüye neden olurlar. Retiküler varis, genellikle ayak bileği ve diz arkasında hafif kabarık mavi renkte olan varisler. Ciltte oluşan kabarık,  yeşil renkte olan varisler ise büyük toplardamar varisleridir. Büyük toplardamarın yetersizliğinden oluşur. Kadınlarda varis görülme olasılığı erkeklere göre daha yüksektir. 

Varisin belirtileri arasında; bacaklarda ağrı, kaşınma, bacaklarda uyuşukluk, mavi mor renkte şişlikler, gece giren kramplar, huzursuz bacak sendromudur. Kişi de varis belirtileri var ise hastanelerin, kalp- damar cerrahisi bölümüne gidilmelidir. Varis tanısı koyulabilmesi için doppler çekimi yapılır. Damarların çaplarına, kapakçıkların fonksiyonlarına bakılır. Varis tedavisinde sorunlu olan damarın çıkarılması uygulanan bir yöntemdir. Aynı zamanda bu işlemden sonra iyileşme uzun ve yorucudur. En çok tercih edilen yöntem ise lazer ile yapılan tedavidir. Kişiye lokal anestezi verilerek varisli damar, lazer ışını ile yakılarak yok edilir. Bu işlem diğerlerine göre daha kolaydır. Hasta lazer işleminden sonra hastaneden çıkabilir.

Düzenli yapılan egzersizler, varis çorabının giyilmesi, uzun süre oturmamak, yüksek lif içeren besinlerin tüketilmesi, fazla kilonun giderilmesi varis oluşumunun yavaşlatan ve engelleyen faktörlerdendir.

Kılcal damar tedavisi vücut ve cilt yapısı üzerinde farklı alanlarda meydana gelen ve kılcal damarlardan kaynaklanan sorunların çözümlerine odaklanan bir tedavi olarak tanımlanmaktadır. Kılcal damarların sorun yaşamalarına dayalı olarak ortaya çıkan görünüm bozuklukları ise kılcal damara dayalı olarak meydana gelen rahatsızlıkların belirtileri arasında yer almaktadır.

Yine bu sorunlar kişilerin genel olarak yüz hatları gibi çok daha ince bir deri tabakasına sahip olan bölgelerinde oluşabilmektedir. Bir damar rahatsızlığı olan varis hastalığının da kılcal damar düzeylerinde seyreden tipleri de bulunmaktadır. Kılcal damarların farklı dış etkenlere ya da iç sebeplere bağlı olarak yaşadıkları hasarlar ortaya cilt ve deri dokusu üzerinde belirgin sorunların çıkmasına neden olmaktadır.

Nedir?

Kılcal damar tedavisi ortaya çıkan sorunlara bağlı olarak rahatsızlığa tanı ve teşhisin konulmasından sonra uzman hekimler tarafından planlanan ve yürütülen tüm tedavi işlemlerini kapsamaktadır. Bu doğrultuda kılcal damar olarak isimlendirilen damar yapıları genel anlamda cildin çok daha hassas ve geçirgen olduğu bölgelerde büyüyerek göz önüne çıkabilmektedir.

Bu oluşumların neticesinde ise insanların kılcal damarın etkin olarak ortaya çıktığı bölgelerinde özellikle kırmızı leke ya da benzeri durumlar yaşamaları söz konusu olabilmektedir. Açık tene sahip kişiler ise bu sorunu yaşama konusunda daha fazla risk taşıyabilmektedir. Kılcal damara bağlı sorunların yüz çevresinde meydana gelmesi durumlarında ise kozmetik ve görünüm açısından da insanların hoşuna gitmeyen sonuçlar ortaya çıkabilmektedir.

Kılcal damar tedavisi tedavi öncesi, tedavi aşaması ve tedavi sonrası bölümlere ayrılabilen kompleks ve bütüncül bir yaklaşım olarak ifade edilmektedir. Bu noktada meydana gelen her rahatsızlığın tedavisinde olduğu gibi bu cilt sorununun tedavisinde de en uygun tedavinin bulunması için belirtiler ve nedenlerin ayrıntılı olarak ortaya koyulması önem arz edebilmektedir.

Kılcal damar yapıları kişilerde farklı bölgelerde ortaya çıkabildiği gibi daha belirgin olan alanlarda ve sıklıkla da meydana gelebilmektedir. Özellikle bacaklarda, derilerin hassas olduğu alanlarda, parmaklar, yüz, yanak ve elmacık kemikleri gibi bölgelerde bu türlü hasarlar gözlemleyebilmektir. Kılcal damarların bu şekilde hasar oluşturmasına neden olabilecek oldukça farklı ve birbirinden değişik bir sebep ve nedenlerde bulunmaktadır.

Kılcal Damar Tedavisi Bilgi Formu

Neden Oluşur

Kılcal damar tedavisi gerektirecek ölçüde hasarlara ve görünüm bozukluklarına yol açabilen kılcal damar sorunları farklı etkenlere ve nedenlere bağlı olarak gözlemlenebilen bir sebepler bütünü de olabilmektedir. Bu doğrultuda rahatsızlığa neden olan etkenler hastalığın meydana geldiği bölümle alakalı olarak ele alınmaktadır.

Yüz ve yüz çevresinde meydana gelen kılcal damar sorunlarının nedenleri ile özellikle kılcal varis olarak tabir edilen ayak ve bacak bölümlerinden meydana gelen sorunların nedenleri birbirlerinden son derece farklı özellikler taşıyabilmektedir.  Bu nedenle tedavi yaklaşımları geliştirilirken ve uygulanırken rahatsızlığın hangi bölgede meydana geldiği, ne kadardır sürdüğü ve temel belirtilerinin ne olduğu da önemle üzerinde durulan konular arasında sayılmaktadır.

Kılcal damar tedavisi uygulanan ve sıklıkla bu rahatsızlıkların ortaya çıktığı vücut bölümlerinden bir tanesi ise yüz bölgesi olarak belirtilmektedir. Yüzde meydana gelen kılcal damar sorunları toplum içindeki bireylerde sıklıkla görülebilen ve uygun şekilde tedavi edilmemesi durumunda tekrarlayan sağlık sorunları haline de gelebilmektedir. Bu bağlamda yüz bölgesindeki kılcal damarların meydana gelmesi nedenleri ise şu şekilde sayılabilmektedir;

• Farklı kan hastalıkları
• Genetik ve kalıtsal yatkınlıklar
• Uzun süre Güneş ışınlarına maruz kalmak
• Cilt yapısının son derece ince ve geçirgen olması
• Özellikle kortizon içeren ilaç kullanımları
• Radyolojik tedavi uygulamaları
• Hormon tedavileri
• Yaşlılığa bağlı gelişen sebepler
• Doğum kontrol ilaçları alınması

Kılcal damar tedavisi ve özellikle yüz bölgesinde uygulanacak tedavi seçenekleri ise tıbbi ve fizyolojik açıdan belli şartları sağlamış kişilere yapılan işlemler olabilmektedir. Bu bağlamda olası yan etkilerin en aza indirilmesi ve tedavi uygulamalarının farklı sonuçlara ve zararlara yol açmaması için belirlenen kriterler dışındaki kişilere bu tedavi seçenekleri uygulanmamaktadır.

Özellikle lazer uygulamalarıyla yüz bölgesine yapılan  kılcal damar işlemleri ise hamile kişilere, farklı kan hastalıklarına ve kanama sorunlarına sahip olan bireylere, Sara hastalarına, kalp pili olan kişilere yapılmamaktadır. Bu unsurları taşımayan bireyler ise yüzlerinde meydana gelen kılcal damarların tedavisi için başlar lazer olmak üzere diğer tedavi uygulamalarından uzmanların gözetiminde istifade edebilmektedirler.

Nasıl Uygulanır?

Kılcal damar tedavisi ve lazer yöntemlerinde tedavi öncesinde ve tedavi sonrasında dikkat edilmesi ve yerine getirilmesi gereken oldukça önem taşıyan bazı noktalarda bulunmaktadır. Uzmanlar tarafından kişilere bildirilen bu hususların yerine getirilmesi ise uygulanacak tedavilerin çok daha optimal ve sonuç odaklı çözümler üretebilmesine olanaklar da tanımaktadır. Lazerle yapılacak tedavi öncesinde şu noktalara dikkat edilmesi önerilen hususlar arasında sayılmaktadır;

• Tedavi  öncesinden belirli bir süreye kadar güneş  ışıklarına maruz kalmamak
• Özellikle alkol alımının yine belli bir süre önce durdurulması
• Kan sulandırıcı etkisi olan her türlü ilacın alımının bırakılması
• Lazer işlemi uygulanacak olan cilt bölgesine herhangi bir krem ya da jel sürülmemesi

Kılcal damar tedavisi sonrasında ise aynı tedavi öncesinde olduğu gibi hastaların dikkat etmesi gereken önemli noktalar ve yerine getirmesi gereken hususlar bulunmaktadır. En önemli dikkat konusu olarak ise kişilerin özellikle uygulama yapılan bölgelerinin güneş ışıklarından koruması olduğu açıklanmaktadır. Bu sayede uygulama alan bölge güneşin zararlı ışınlarından etkilenmemiş ve tedavinin sonuçları da çok daha olumlu olmuş olabilmektedir.

Ayrıca her hastalığın tedavisinde olduğu gibi bu tedavi şeklinde de bazı durumlarda olumsuz yan etkiler ortaya çıkabilmektedir. Genel olarak lazerle yapılan yüz kılcal damar tedavilerinde ortaya çıkan yan etkileri kısa sürelerde ortadan kaybolan bilen özelliklere sahip olabilmektedir. Bu etkiler ise kabarmalar, kızarmalar gibi cilt üzerinde meydana gelen olası değişimler sayılabilmektedir

Tedavi Yöntemleri

Kılcal damar tedavisi için hali hazırda uzmanlar tarafından uygulanan yöntemler farklılık gösterebilmektedir. Özellikle lazer tedavisi olarak isimlendirilen tedavi seçeneği ve ışınlara dayalı olarak gerçekleştirilen tedavi işlemleri ise sıklıkla tercih edilen tedavi yöntemleri arasında sıralanmaktadırlar. Lazer tedavileri yine oluşan kılcal damarların ince ya da orta derecede çatlaklarında çok daha fazla işe yarar sonuçlar verebilmektedir.

Lazer ışınları yüze uygulandıktan sonra lazerin etkisi ile hasar meydana getiren damar yapıları belirli bir süre sonunda ortadan kalkma eğilimi gösterebilmektedir. Boyutları ince olan kılcal damar sorunlarında lazer tedavileri çok daha fazla fayda sağlayabilmektedir. Çok daha kalınlaşan ya da boyutları büyük olan kılcal damar çatlaklarına ise tedavinin şekilleri değişiklik gösterebilmektedir.

Kılcal damar tedavisi ve işlemlerinde uygulanan yöntemlerin özellikle lazer uygulamalarının kaç seans yapılacağı ya da ne kadar süreyle tekrarlanacağı ise tam olarak meydana gelen hasar ve rahatsızlıklara bağlı olarak belirlenebilmektedir. Kırılmış ya da çatlamış olan kılcal damarların sayıları, ebatları, büyüklükleri ve yapıları uygulanacak tedavi yönteminin kapsamını ve sınırlarında belirlemektedir.

Kılcal damarın çok sayıda olması, çatlaklarının fazla olması ve kalın olması gibi durumlarda seans sayıları çok daha fazla olabilmektedir. Fakat daha ince yapılı daha küçük ve sayı alarak az olan kılcal damar sorunlarında yapılan tek bir seans ve tedavi uygulaması ise bazı durumlarda yeterli olabilmektedir.

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.