Hz zülkarneyn kimdir hangi kavme gönderildi hayatı

  1. Zülkarneyn Kimdir Hangi Kavme Gönderildi?

    Vehb (rahmetullahi aleyh) şöyle demiştir: Zülkarneyn (aleyhisselam) Rum ülkesindendi. Bazı görüşlere göre de Yemen’e bağlı ülkelerin birinden olup ismi Suayd’dır. Hak Teala’nın ihsan ve inayetiyle salih bir kişi oldu. Allah Teala ona şöyle buyurdu: Seni farklı dilleri konuşan dört ayrı kavme, kendilerini hak yoluna davete gönderiyorum. Doğudaki kavmin adı Nâsik, batıdaki kavmin adı Mensek, güneydeki kavmin adı Hâvil, kuzeydekilerin adı da Kâvil’dir. Yeryüzünün orta bölgelerinde ise cinler ve insanlar yaşar.

    Zülkarneyn (aleyhisselam), “Ey Rabbim! Hangi güçle onlarla mücadele edeyim? Onları hangi dille hakka davet edeyim?” diye sordu.

    Hak Teala, “Nuru ve zulmetli/karanlığı ve aydınlığı senin emrine verdim. Önünde nur, arkanda zulmet yürüsün ve sana itaat etsinler” buyurdu.

    Hz zülkarneyn kimdir hangi kavme gönderildi hayatı

    Hz. Zülkarneyn Kimdir ve Hangi Kavme Gönderilmiştir?

    Âlimler, onun peygamber olup olmadığı konusunda farklı görüşler ileri sürerler. Bazıları, adil ve salih bir hükümdar olduğunu söylemiştir. Adı iskender’dir, lakabı Zülkarneyn’dir . Kendisine “Zülkarneyn” denilmesinin sebebi, sağında ve solunda iki boynuzunun olmasıdır. Peygamber Efendimiz’e (sallallahu aleyhi vesselam), “İskender peygamber midir, değil midir? diye sorulduğunda, Resul-i Ekrem Efendimiz (sallallahu aleyhi vesselam), “Hükümdar idi, bütün yeryüzünü dolaşırdı” buyurdu.

    “Zülkarneyn (aleyhisselam) peygamberdir, hayır değildir” şeklinde, Lokman (Aleyhisselam) bahsinde olduğu gibi herhangi bir tartışmaya girmemeli, en doğrusunu Allah bilir” demelidir.

    Mücahid (radıyallahu anh) şöyle der: Yeryüzünün tamamına dört kişi hükümran olmuştur. Bunlardan ikisi mümin, ikisi de kafirdir. Mümin olanlardan biri Hz. Süleyman, diğeri de iskender’dir. Kafir olanlar ise Nemrud ve Buhtunnasır’dır.

Hz zülkarneyn kimdir hangi kavme gönderildi hayatı

Bazı din bilginleri, Hz. Zülkarneyn'in peygamber değil ulvi bir zat, bir evliya olduğunu ileri sürmüştür.

Hz. Zülkarneyn Kimdir?

Hz. Zülkarneyn Kuran'ı Kerim'in 10. suresi olan Kefh Suresinde adı geçen bir peygamberdir. Yaptıklarıyla Hz. İbrahim'in duasını alan Hz. Zülkarneyn'in asıl adı İskender'dir. Zülkarneyn ise iki asrın, iki cihetin sahibi demektir. Hem Doğu'ya hem de Batı'ya karşı birçok sefer düzenlediği ve zalim imparatorların ordularıyla savaştığı için bu adı almıştır.

Hz. Zülkarneyn hem peygamber hem de hükümdardır. Elinde bulundurduğu saltanatı her zaman insanların selameti için kullanmıştır. Her zaman barıştan yana olan Hz. Zülkarneyn yalnızca zulmedenlerle savaşmış ve vefatına kadar Allah'ın emirlerini tebliğ etmiştir.

Hz. Zülkarneyn İle İlgili Ayetler

Kehf Suresi

83- Sana Zülkarneyn'i sorarlar. De ki: Size ondan bir hatıra nakledeceğim.

84- Biz onun için yeryüzünde kudretli bir saltanat hazırladık. Ona her şey için bir neden bağışladık.

85 - O da emrimize uydu ve bu nedeni izledi.

86- Sonunda Batı'ya yöneldiğinde orayı bir balçığında içinde buldu. Orada bir kavim vardı. Ona dedik ki: ''Ey Zülkarneyn, ya bu kavme azap edersin ya da onlara ihsanda bulunursun.

87- O da bunun karşılığında dedi ki: Biz yalnızca zulme sapanlara azap edeceğiz. Sonunda dönüş mutlaka Allah'adır ve Rabbimiz zulmedenleri büyük bir azaba çeker.

Hz. Zülkarneyn'in Hikayesi

Bazı kaynaklarda ise Hz. Zülkarneyn'in iki sancağa sahip olduğu yazılıdır. Bu sancaklardan beyazı geceyi gündüze, siyah olanı ise gündüzü geceye çevirebilir. Müşriklerle savaşırken sancaklarını kullanan Hz. Zülkarneyn, gösterdiği mucizelerle birçok kişinin hak dinine dönmesini sağlamıştır.

Allah'ın emriyle Yecüc ile Mecüc'ün dünyaya yayılmasını önlemek için set yapmıştır.

Hz. Zülkarneyn'in Özellikleri Nelerdir?

Hem ayetlere hem de hadis kaynaklarına bakıldığında Hz. Zülkarneyn'in en güçlü peygamberlerden biri olduğu görülür. Hz. Süleyman gibi ona da birçok üstün özellik verilmiştir. Bu özelliklerin başında bulutlara ve rüzgarlara hükmedebilmesi gelir.

Hz. Zülkarneyn, diğer peygamberler gibi son derece merhametli bir insandı. Herkese karşı şefkatle muamele eder ve kimseye haksızlık yapmazdı.

Kur’an’da kendisine büyük güç ve imkân verildiği bildirilen kişi olarak bilinen Zülkarneyn isminin anlamı, “iki asır sahibi” demektir. Hz. Zülkarneyn a.s'dan  Kur’an-ı Kerim'de Kehf suresinde bahsedilmektedir.

Kehf suresinin 83-98. ayetlerindeki kıssada üç defa geçen Zülkarneyn kelimesinin bir özel isim mi yoksa lakap mı olduğu açık değilse de hâkim görüş lakap olduğu yönündedir. Peki Zülkarneyn (a.s) kimdir? Gerçek adı nedir ? Tüm detaylarıyla sizler için araştırdık...

HZ. ZÜLKARNEYN KİMDİR?

Zülkarneyn Aleyhisselam, Kur’an’da doğu ve batıya yaptığı seferleri ile zikredilir. Yeryüzünün tamamına hakim olan dört kişiden biri olduğu rivayet edilir.

İslâmî kaynaklarda yer alan ve önemli bir kısmı İsrâiliyat türü rivayetlere dayandığı anlaşılan farklı izahlara göre Kehf sûresinin 83-98. âyetlerinde konu edilen kişinin; doğuya ve batıya seferler düzenleyip büyük fetihler yapan bir cihangir olduğu, insanları tevhide davet ettiği için inkârcılar tarafından başının iki tarafına vurularak öldürüldüğü, başında boynuza benzer iki çıkıntının yer aldığı, tacının üstünde bakırdan iki boynuz bulunduğu, saçlarının iki örgülü olduğu, emrine ışık ve karanlığın verildiği, rüyasında kendini gökyüzüne tırmanmış ve güneşin iki kenarından tutunmuş halde gördüğü, hem anne hem baba tarafından asil bir soya mensup bulunduğu, İran ve Yunan asıllı iki soydan geldiği, hayatı boyunca iki nesil gelip geçtiği, büyük cesaretinden dolayı veya savaşta düşmanlarını âdeta koç gibi vurup devirdiği yahut kendisine zâhir ve bâtın ilmi verildiği için Zülkarneyn diye anıldığı belirtilir.

Hz zülkarneyn kimdir hangi kavme gönderildi hayatı

Hazret-i Peygamber -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz, Mekke’de yaşamış olan eski kavimlerin başından geçen ibretli hâdiseleri anlatırken Yahûdîler ve İranlılar, geçmiş ümmetlerin hikâyelerini kendilerine göre anlatmaya başladılar. Medîne’de, Âhirzaman Peygamberi’nin kendi içlerinden çıkacağına inanan Yahûdîler vardı. Bunlar, Mekkeli müşriklere:

“Orada bir peygamber çıkmış, eğer o hakîkî bir peygamberse kendisine Ashâb-ı Kehf, Zülkarneyn ve rûhun mâhiyeti hakkında mâlumat sorun! Şâyet Ashâb-ı Kehf ile Zülkarneyn için tam, rûhun mâhiyeti hakkında da kısmen cevap verirse, hakîkaten peygamberdir; kendisine tâbî olun! Fakat o, bu üç şeyden haber veremezse, yalancıdır!” dediler.

Mekkeli müşrikler de Hazret-i Peygamber -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz’e gelerek:

“Ashâb-ı Kehf ve doğu ile batıya sefer yapan Zülkarneyn kimdir? Rûhun mâhiyeti nedir?” diye sordular.

Bunun üzerine Kehf Sûresi nâzil oldu. Bu sûrede Zülkarneyn -aleyhisselâm-’dan bahisle şöyle buyruldu:

“Bir de Sana Zülkarneyn’den suâl ediyorlar. De ki: «Size O’nun haberlerinden bir kısmını nakledeceğim.» Gerçekten Biz, O’nu yeryüzünde iktidar sâhibi kıldık ve O’na, ulaşmak istediği her şeyi elde etmenin bir yolunu verdik.” (Kehf suresi)

Hz zülkarneyn kimdir hangi kavme gönderildi hayatı

ZÜLKARNEYN A.S NE ZAMAN YAŞADI?

Zülkarneyn aleyhisselam'ın  asıl ismi İskender’dir. Ancak Hazret-i Zülkarneyn, Makedonyalı İskender ile karıştırılmamalıdır. Târihteki Büyük İskender, M.Ö. III. asırda Makedonya’da dünyâya gelmiş, Hindistan’a kadar gitmiştir. Aristo’nun talebesidir.

İskender-i Zülkarneyn aleyhisselâm, Hazret-i İbrâhîm -aleyhisselâm- zamanında yaşamıştır. Hattâ onunla haccetmiş, duâsını almıştır.

Makedonyalı İskender’in seferleri, Hazret-i Zülkarneyn’in seferleri gibi, doğu ve batıdaki fetihler olarak değerlendirilemez. Yine Makedonyalı İskender, tarihî bilgilere göre herhangi bir sed inşâ etmemiştir.

Şunu da söyleyebiliriz ki, Makedonyalı İskender Allâh’a îmân eden bir kimse değildi. Mağlup ettiği milletlere karşı da şefkat ve adâletle davranmamıştı. Bütün hayâtı kayda geçirilen bu İskender ile Zülkarneyn -aleyhisselâm-’ın hâlleri arasında en küçük bir benzerlik mevcud değildir. Buna ilâveten Makedonyalı İskender’in “Zülkarneyn” vasfını hâiz olabilecek bir husûsiyeti de yoktur.

Rivâyete göre Zülkarneyn -aleyhisselâm-, teyzeoğlu Hızır -aleyhisselâm-’a ordusunda kumandanlık vazifesi vermiştir. Kâfirlerle savaşmıştır. Ye’cûc ve Me’cûc kavmine karşı bakır ve demir karışımı bir set yapmıştır. Allâh’ın dînini, tevhîd akîdesini yaymıştır; insanlara hakkı ve hakîkati tebliğ etmiştir.

Hz zülkarneyn kimdir hangi kavme gönderildi hayatı

YERYÜZÜNE HAKİM OLAN DÖRT KİŞİ

Kurtubî’nin tefsîrinde rivâyet edildiğine göre yeryüzünün tamamına sâdece dört kişi hâkim olabilmiştir. Bunların ikisi mü’min, ikisi kâfirdir. Mü’min olanlar, Zülkarneyn ile Süleyman -aleyhimesselâm-; kâfir olanlar ise, Nemrûd ve Buhtünnasr’dır. Hükmünü bütün dünyâya icrâ edecek beşinci bir şahıs da bu ümmetten olacaktır. O da; “Allâh, İslâm’ı bütün dinlere üstün kılacaktır.”

HZ. ZÜLKARNEYN'İN KABRİ NEREDE?

Medîne-i Münevvere ile Şam arasında “Dûmetü’l-Cendel” denilen yerde vefât etti. Mekke civârında “Tihâme” dağlarına defnedildi.

HZ. ZÜLKARNEYN'İN TEVHİDE DAVET SEFERLERİ

Zülkarneyn -aleyhisselâm-, memleketinin sınırlarını genişletip devletini güçlendirdi. Allâh’ın emir ve nehiylerini dünyâya tebliğ etmeye başladı. Mü’minlerden meydana gelen ordusu ile ilk önce batıya yürüdü. Her yerde kâfirleri tevhîd akîdesine dâvet etti. Batının son noktasına kadar ilerledi. Artık karalar bitmiş, engin denizlerin kıyılarına ulaşmıştı. Güneş, sanki kara bir çamur pınarına batıyor gibiydi. Orada kâfir bir kavme rastladı. Onların bir kısmı îmân etti. Îmân etmeyenlerle harb ederek hepsini mağlûb etti. Sonunda onlar da tevbe edip topluca tevhîd akîdesini kabûl ettiler. Âyet-i kerîmede bu durum şöyle anlatılır:

“O da (batıya doğru) bir yol tuttu. Nihâyet güneşin battığı yere vardığı zaman güneşi, (sanki) kara bir balçıkta batıyor buldu. Orada bir kavme rastladı. Biz ona dedik ki: «Ey Zülkarneyn! Onları ister cezâlandırırsın, istersen onlar hakkında iyi davranırsın.” (el-Kehf, 85-86)

Kendisine bu şekilde selâhiyet verilen Hazret-i Zülkarneyn -aleyhisselâm-, ilâhî ölçülere göre hareket ederek:

“O da demişti ki: «Kim haksızlık ederse muhakkak ona azâb ederiz; sonra Rabbine geri döndürülür, O da onu görülmemiş bir azâb ile cezâlandırır. Fakat her kim de îmân edip sâlih ameller yaparsa buna da mükâfat olarak en güzel âkıbet vardır ve ona emrimizden kolay, güzel ve yumuşak sözler söyleriz.»” (el-Kehf, 87-88)

Böylece Zülkarneyn -aleyhisselâm-, insanları dâimâ îmâna dâvet etti. Kendisine tâbî olanlar kurtuluşa erdiler, îmân etmeyenler, cezâlarını gördüler.

Zülkarneyn -aleyhisselâm-, batıdan sonra doğuya sefer yaptı. Güneşin doğduğu yere vardı. Âyette şöyle buyrulur:

“Sonra yine bir yol tuttu. Güneşin doğduğu yere varınca, onun, kendilerini sıcaktan koruyacak bir siper nasîb etmediğimiz bir halk üzerine doğduğunu gördü. İşte Zülkarneyn, böyle yüksek bir hükümranlığa sâhip idi. Onun yanında ne var ne yoksa Biz hepsini ihâta etmiştik, biliyorduk.” (el-Kehf, 89-91)

Hazret-i Zülkarneyn’in, arka arkaya ülkeler fethederek doğu tarafına ilerlediği, nihâyet medenî yaşayışın sona erdiği, ibtidâî (çıplak, evsiz barksız) şekilde yaşayan insanların bulunduğu en uzak bir doğuya ulaştığı anlaşılıyor.

Buranın insanları, güneş vurunca mağaralara veya denize girerlerdi. Ancak güneşin şiddetli sıcağı geçince ihtiyaçlarını karşılamak üzere mağaralarından dışarı çıkarlar, geçimlerini temin için çalışırlardı. Zülkarneyn -aleyhisselâm-, onları da hak dîne dâvet etti.

Daha sonra kuzeye sefer yaptı. Yabancı dille konuşan bir kavim vardı. Tercüman vâsıtası ile konuşuyorlardı. Allâh Teâlâ buyurur:

“Sonra yine bir yol tuttu. Nihâyet iki dağ arasına ulaştığında onların önünde, hemen hiçbir söz anlamayan bir kavim buldu.” (el-Kehf, 92-93)

Hazret-i Zülkarneyn’in karşılaştığı bu insanlar, Zülkarneyn -aleyhisselâm-’a Ye’cûc ve Me’cûc isimli yaratıkların kendilerini rahatsız ettiklerinden şikâyet ettiler. O’ndan kendilerini bu zararlı yaratıklardan koruyacak bir set yapmasını istediler. Bunun üzerine “Sedd-i Zülkarneyn” yapıldı. Bu kavim de, hidâyet yolunu seçip müslüman oldu. Âyet-i kerîmelerde şöyle buyrulur:

“«Ey Zülkarneyn!» dediler, «Ye’cûc ve Me’cûc bu ülkede bozgunculuk yapıyor. Bizimle onlar arasında sed yapman için sana bir vergi vermeyi teklif ediyoruz, ne dersin?»

O da şöyle cevap verdi: «Rabbimin bana verdiği imkânlar, sizin vereceğinizden daha hayırlıdır. Siz bana beden kuvvetiyle yardımcı olun da sizinle onlar arasında sağlam bir sed yapayım. Demir kütleleri bana getirin.»

Zülkarneyn iki dağın arasını demir kütleleriyle doldurtup dağlarla aynı seviyeye getirince:

«Körükleyin!» dedi. Onu ateş hâline getirince,

«Bana erimiş bakır getirin de üzerine dökeyim» dedi. Artık o Ye’cûc ve Me’cûc’ün ne seddi aşmaya ne de onda delik açmaya güçleri yetmedi. Zülkarneyn şöyle dedi: «Bu, Rabbimden bir rahmettir, bir lutuftur. Rabbimin tâyin ettiği vakit gelince, bunu yerle bir eder. Rabbimin va‘di mutlakâ gerçekleşir.»” (el-Kehf, 94-98)

Zülkarneyn seddinin yıkılması, kıyâmet alâmetlerindendir. Bu sed, bugünkü Çin Seddi’nden farklıdır. Mekânı hakkında ihtilâf vardır. Kıyâmete yakın yıkılacak, Ye’cûc ve Me’cûc kavimleri yeryüzüne yayılarak fesat çıkaracaklardır.

Zülkarneyn hangi Türk hükümdar?

Bazı araştırmacılara göre ise Zülkarneyn, Musa'dır. Ayrıca Zülkarneyn'in, Bilge Kağan veya antik çağda yaşamış bir başka Türk komutan ya da Oğuz Han olduğu da iddia edilmektedir.

Zülkarneyn hangi kavim ile mücadele etti?

Zülkarneyn hayatı boyunca hem kafirlerle hem de yecüc ve mecüc topluluğu ile savaşmıştır. Allah dinini, emirlerini ve doğru yolu insanlara tebliğ etmiştir. Kendisinin Dumetül Cendel adı verilen bir yerde vefat ettiği rivayet edilmektedir. Bu bölge Medine ve Şam arasında yer almaktadır.

Zülkarneyn aslında kim?

Zülkarneyn'in Hz. İbrahim'in duasını aldığı ve onun döneminde yaşadığı belirtilmektedir. Asıl adı İskender olan bu zatın, bir peygamber olduğu inancı yaygındır. Aynı zamanda hükümdar olduğu dile getirilen Hz. Zülkarneyn, Doğu'ya ve Batı'ya karşı çok sayıda sefer düzenlediği kaynaklarda yer almaktadır.

Hz Zülkarneyn Oğuz Kağan mı?

Kuran'da geçen Zülkarneyn, Oğuz Kağan'dır. * Oğuz Kağan ile Bilge Kağan ve Mete Han aynı kişidir. Kehf Suresi ile Bilge Kağan'ın Orhun Yazıtları aynıdır.