1. Erkeklerin hepsi aynı cinsel fantezileri mi kurar? Ve bunlar nelerdir? Show
Erkeklerin fantezileri büyük ihtimalle düşündüğünüzden daha erkekçe. Bu fantezilerin içinde çoğunlukla birden fazla insan, yabancı maddeler veya Fransız hizmetçi kıyafetleri yer almıyor. Erkek cinsel fantezilerinde sıkı bir formül var : Ateşli ve çılgın bir cinselliği olmaması gereken insanlarla yaşamak. Bu listenin içerisine platonik arkadaşlar, kız arkadaşlar, eşlerin
yakın arkadaşları veya yatakta iyi olan eski kız arkadaşlar girebiliyor. Evet! Bunu saklamaya çalışsalar veya önemsiz olduğunu söyleseler bile gerçekte bir kadının daha fazla para kazanması egolarına vurulmuş bir darbe gibi hissederler. Bunun yanında bütün evin geçimini sağlamak da hoşlarına gitmiyor. Bir başkasının finansal stabilitesinden sorumlu olmak onlar için büyük bir baskı haline geliyor. 3. Partnerimin beni aldattığını nasıl anlarım? Buradaki en önemli nokta güvendir. Unutmayın ki partnerinize bu konuyla ilgili
herhangi bir soru sorduğunuz zaman onun bağlılığını sorguluyorsunuzdur. Ve hiçbir zaman somut bir kanıtınız olana dek partnerinizin sizi aldattığına emin olamazsınız. Peki ya şüpheleniyorsanız fakat
ispatlayamıyorsanız? İşi olduğu için eve geç geleceğini söyler fakat aradığınızda onu ofiste bulamazsınız, cinsellik yaşamak veya yakınlaşmak istemez, sürekli kız arkadaşı veya bir iş arkadaşından bahseder, sizinle olmadığı zamanlarda nerede olduğu konusunda çok tepkili davranır... Fakat, yine de bunların hiçbirisi sadakatsizliğin göstergesi değildir. Partnerinizi suçlamadan önce genel olarak ilişkinizdeki güven meselesini sorgulayın. Gerçek ve güvenilir bir ilişkiye başlamadan önce hislerinizin ve birlikte nasıl yapabildiğinizin farkına varın. Bu kolay değil ama yapılması mümkün. Güven hiçbir zaman kesin bir şey değildir. Bizi hassas bıraktığı için çok değerlidir. Bunun yanında güven desteği hayattaki en zengin hazinedir. O yüzden duygularımız hakkında dürüst olma riskine değer, ne kadar acı vereceği önemli değil. İyi şanslar! 4. Erkekler ilk buluşmada cinsel birliktelik yaşayan kadınlar hakkında gerçekte ne düşünür? Gerçek şu ki ucuz biri olduğunuzu düşünür. Fakat, bunun kötü bir şey olduğu söylenemez. Önemli olan sizin
bir ilişkiden ne beklediğiniz. Partneriniz kendisinin bir istisna olduğuna ve karşınıza çıkan her erkekle yatağa girmediğinize inansa da bu davranış gelecekteki ilişkinizin çoğunlukla cinsellik üzerine kurulu olacağını gösterir. İlerde buluşmak için plan yaptığınızda sizi yemek masasının karşısında değil, üstünde hayal edecektir. Bunun yerine, biraz zaman vermeli ve birbirinizi tanımaya çalışmalı ve fiziksel yakınlığın
zamanla oluşmasını sağlamalısınız. Bu konudaki tek istisna, eğer partneriniz önceden yakın arkadaşınız ise bu süreci daha kısa tutabilmenizin de doğru olduğudur. Açık konuşmak gerekirse, erkeklerin ayrıldıktan sonra geri dönmesinin sebebi uzun zamandır yaşamadıkları bir şeyle yüz yüze gelmeleri ve bundan dolayı telaşlanmalarıdır. Bir erkek, ayrıldıktan hemen sonra sizi aradıysa bilin ki size gerçekten değer veriyordu, hatasını anladı ve ilişkiyi düzeltmek için elinden geleni yapmak istiyor. Bunun yanında aylar sonra sizi ararsa, sizi gerçekten özlemiş olduğuna ve sizin ne kadar özel olduğunuzu anladığına inanın. Ama eğer sizi ayrıldıktan iki üç hafta sonra arıyorsa aldanmayın. Erotik ihtiyaçlarını karşılayacak birini bulamadığı için size geri dönüyordur. Telefon defterinizden adını silmenin vakti gelmiştir. Sevmeyen erkek modeliyle karşı karşıya kalan kadınlardan duyduğum bir cümle var: “Biliyorum, beni istiyor. Gerçekten seviyor. Ama neden sürekli uzaklaşıyor? Bunu anlamıyorum işte!” Bu cümleyi ne kadar sıklıkla duyduğumu anlatamam. Ama sayısı çok. Artık öyle bir seviyeye geldi ki, buna duruma bir isim vermek istedim. Geri Vites Erkekler! Nasıl ama? Kimdir ve nedir bu geri vites erkekler? Bu durumla daha önce karşılaşmışsan ne demek istediğimi az çok kestiriyorsun. Fakat daha açıklayıcı olsun diye, sana gerçek hayattan bir örnek vereceğim. **Dikkatine** Karşındaki erkeğin davranışlarına anlam veremiyor musun? Bu makaleyi okuduktan sonra, 5 Erkek Tipi adlı ücretsiz e-kitapçığı indirmeni tavsiye ederim. Eğer partnerinin dengesiz tutumu seni rahatsız ediyorsa, bu kitapçık konuya netlik getirebilir. İndirmek için buraya tıklayabilirsin. Alper’in Acımasız DavranışıDanışmanlık seansında dinlediğim gerçek bir olay… (Onlarca hikayeden sadece bir tanesi) “Artık lütfen her şeyi açık açık anlatır mısın Alper? Ne yapmaya çalışıyorsun?” dedi. Alper’in iş yerinin önündeki parkta oturuyorlardı. Neden burayı seçtiklerini merak ediyorsan söyleyeyim: Alper’i ancak bu şekilde yakalayabilmişti. Alper, işlerinin yoğunluğundan dolayı ona neredeyse 10 gündür zaman ayırmamıştı. Hadi bu bir tarafa… Aramaları sormaları bile azalmıştı. Alper’e ulaşmanın tek yolu, iş yerinin önünde 10 dakikalığına konuşmaktı. Ama bu öyle aşkımlı cicimli bir sohbet olmayacaktı. Bu dengesizliğin sebebini öğrenmek için gelmişti. Başka bir kadın mı var? Ondan eskisi kadar hoşlanmıyor mu? Ya da hiç mi sevmiyor? Aklındaki bütün soruların cevabını almak için gelmişti. “Görüyorsun hayatım, evime bile gidemiyorum. Seninle hiçbir alakası yok. Sen benim için ilk günkü kadar değerlisin.” diye cevap verdi Alper. “Hadi yoğunsun. Buna bir şey demiyorum. Ama 10 gündür neredeyse hiç aramadın. Alper… Olmayacaksa bana açık konuşabilirsin. İstemiyorsan bitirelim.” dedi. Bu kadar cesur bir kadındı. Olmayacaksa olmasın. Ama bu düşüncelerle ve tereddütle ilişkiyi sürdürmek istemiyordu. “Bunu nereden çıkardın şimdi? Bu geçici bir süreç. Yakında her şey düzelecek.” diye cevap verdi. İnanır mısın? Bu konuşmaların benzerini daha önce de yapmışlardı. Her seferinde onu sevdiğini ve durumun düzeleceğini söylüyordu. O güzel cümleleri kullandığında, bizimkisinin gönlü rahatlıyordu rahatlamasına da… Üç gün sonra tekrar aynı hikaye! Tekrar aynı stres… Tekrar aynı negatif düşünceler… Tekrar aynı suskunluk… İlişkinin gidişatına baktığında, olumlu yönde ilerleyen neredeyse hiçbir şey yoktu. Neredeyse diyorum çünkü Alper’in zaman zaman söylediğini güzel cümleler vardı. Gönlünü rahatlatan cümleler… Fakat bunun dışında herhangi bir ilerleme var mıydı? Sanırım hayır. Daha çok bir gerileme vardı. Alper’in her geçen gün daha da uzaklaştığını hissediyordu. Bunu hissediyordu hissetmesine de, Alper’le konuştuğunda durum bambaşkaydı. Bir şekilde kötülükleri unutturuyordu. Sadece o an için mutlu hissettiriyordu. Peki bu durumda ne yapmak gerek? İki ucu boklu değnek. Şaka yapmıyorum, gerçekten öyle.  Bu sevmeyen erkek modelini her yerde bulabilirsin. Her kadın karşılaşmış mıdır, bilmiyorum. Ama tanışmış olma ihtimalin çok büyük! Hani bilirsin… Bir türlü ilişkiyi sağlamlaştıramayan erkeklerden bahsediyorum. Yani ilişkinin olumlu mu olumsuz mu, hangi yönde gittiğini bilemediğin adamlardan bahsediyorum. İlgi gösteriyor, sevdiğini söylüyor… Ama ilişkinin durumuna baktığında huzursuzluktan başka yaşadığın bir duygu *neredeyse* yok. Sevgilisiniz… Birliktesiniz… Ama “yarın ortadan kaybolabilir” hissini biliyor musun? İşte tam olarak o durumu yaşatır sana… Seni sevdiğini biliyorsun ama yarın (hatta 1 saat sonra) tamamen hayatından çıkabilir hissi yaşatan adamlardan bahsediyorum. İşte tanıştırayım: Sevmeyen erkek… Bir başka adıyla, geri vites erkek. Öncelikle şunu söyleyeyim: Psikoloji bilimi, bu durumu bir çok farklı teoriyle açıklıyor. Konuya bambaşka yerlerden yaklaşabilirim. Ama beni biliyorsun… Alışılmışın dışında bir Psikolog olduğum için, Alkan’ın tarzıyla bir yaklaşım göstereceğim (“Geri vites erkek” terimi bundan sonra unutma). Eğer demek istediğimi az çok anlıyorsan, eminim ki çözümünü merak ediyorsundur. “Alkan Bey, bu adamları yola getirmek için ne yapabilirim?” “Benimle ilgilenmesi için ne yapabilirim?” “Neden bir anda ortadan kaybolup, üç-beş gün sonra tekrar geliyor?” Seni çok iyi anlıyorum… Bütün bu sorular, her geçen gün içindeki huzursuzluğu arttırıyor. Geleceği göremiyorsun… Hatta çaresiz hissediyorsun. Birazdan neden öyle davrandığını açıklayacağım. Ama şu konuda uyarmalıyım: Belki de durum onun seni sevmemesiyle alakalı değil. Fobileriyle alakalı olabilir. Şimdi dikkatini ver: **Dikkatine** Karşındaki erkeğin davranışlarına anlam veremiyor musun? Bu makaleyi okuduktan sonra, 5 Erkek Tipi adlı ücretsiz e-kitapçığı indirmeni tavsiye ederim. Eğer partnerinin dengesiz tutumu seni rahatsız ediyorsa, bu kitapçık konuya netlik getirebilir. İndirmek için buraya tıklayabilirsin. Bağlanma Fobisi: Sevmeyen Erkek Senden Korkuyor Olabilir mi?İster inan ister inanma… Psikoloji biliminde “Bağlanma Fobisi” bir olay var. Bu fobiye sahip olan kişiler, partnerlerini severler. Hatta onlarla ömür boyu birliktelik yaşamak isterler. Bunu söylerler. Hatta geleceğe dair planlar bile yaparlar. Ama işin ciddileştiğini görünce, korku kendini göstermeye başlar. Şaka yapmıyorum! Hemen olmasa bile zamanla kaçış planları akıllarından geçer. Özgürlüğünün elinden alınma fikri inanılmaz ürkütücü gelir. Bazıları öyle ki, ilk fırsatta kaçarlar. Hiç şansın olmaz. Diğerlerinde zaman geçtikten sonra anlarsın. Belki evlilik tarihiden bir hafta önce bile kaçanlar olabilir. Her neyse uzatmayayım. Bağlanmaktan korkarlar işte! Daha önceki yazılarımda bağılılık kuramından bahsetmiştim. Aslında iki teorinin ortak yönleri var. (Okumadıysan mutlaka önceki yazılara da göz at). Fakat bu yazıda, Geri vites erkekleri bağlanma fobisini kullanarak anlatacağım. İşin detaylarına girmeden önce, kendi hayatımdan bir örnek vereyim. Alkan’ın Bağlanma Fobisiyle İmtihanı:Hiç lafı uzatmıyorum… Ben de zamanında aynı şekilde bağlanmaktan ve tek bir kadınla olmaktan çekiniyordum. Çekinmek doğru bir kelime mi bilmiyorum… Ama anla işte. Düşüncesi bile ürkütücü geliyordu. Bunu uzun yıllar boyunca yaşadım. Kısa süreli ilişkiler daha cazip geliyordu. Hiçbir sorumluluğun yok çünkü… Neyse. Bunu aslında olgunluğa ve doymuşluğa bağlıyorum. Ama daha açıklayıcı olması için bu yazının sonunda yaşadığım gerçek bir olayı anlatacağım. Geri vites erkeklerin çoğunun aynı benim gibi düşündüklerinden eminim. Sakın yazının sonuna gidip hikayeyi okuma… İlk önce Psikolog Alkan Öztürk olarak yazdıklarımı okumanı istiyorum. Daha sonra Alkan’ın hayatına bakabilirsin 😉 Sevmeyen Erkek Bağlanmaktan Korkuyorsa, Bunu Nasıl Anlarsın?Görüştüğün, hoşlandığın belki de birlikte olduğun bir adam var. Eh böyle bir fobi gerçekse ve sen onun bazı tavırlarından rahatsız olmuşsan, doğal olarak ilk isteyeceğin şey, onda bu korkunun olup olmadığını anlamaktır. Öyle değil mi? Bunu öğrenmelisin ki, ilişkinin geleceği hakkında doğru kararlar verebilesin. Doğru kararı vermediğinde ne olur? Huzursuzluk… Mutsuzluk… Uzun ve hüzünlü geceler… Bunları yaşamanı gerçekten istemiyorum. Bu yüzden sana bazı işaretler vereceğim. Erkeğinin bağlanma fobisini yaşadığını öğrenmek için gözlemleyebileceğin bazı işaretler… Hemen başlayalım: 1. Geçmiş İlişkileri Genelde Kısa Süreli İlişkilerden OluşuyorAl sana kesin bir işaret! Onun geçmişi hakkında konuştuğunuzda, sana büyük ipuçlar verecektir zaten. Bazen istediğin bilgileri öğrenmek o kadar zor değil. Bazen değil, genelde çok kolay. İnsanlarla doğru iletişim kurabildiğinde, kendileri hakkında önemli bilgiler verirler. Özellikle erkekler. Heh, farz edelim ki vermiyor. Yarım yamalak konuşuyor. Kaçınan cevaplar veriyorsa zaten bu başlı başına bir işarettir! “Geçmişten bahsetmeyi sevmem. Birbirimize odaklanalım.” Bunu bir de kısık ve baştan çıkarıcı gözlerle söylediğinde, sen bitiyorsun zaten. Biliyorum çok hoş. Çok güzel… Ama gelecek için hiç iyi bir sinyal değil! Bu da beni ikinci işarete getiriyor: **Dikkatine** Karşındaki erkeğin davranışlarına anlam veremiyor musun? Bu makaleyi okuduktan sonra, 5 Erkek Tipi adlı ücretsiz e-kitapçığı indirmeni tavsiye ederim. Eğer partnerinin dengesiz tutumu seni rahatsız ediyorsa, bu kitapçık konuya netlik getirebilir. İndirmek için buraya tıklayabilirsin. 2. Çok Gizemli ve Tahmin Edilemez Davranışları VarGizemli olmak insanı çekici yapan özelliklerden biridir. Ama hayatını partnerinden çoğunlukla gizlemek doğru değildir. Sevgili olmasanız dahi birbirinizi tanıma sürecindesiniz. Her şeyini öğrenmek zorunda değilsin. Öğrenme de… Ama gün içerisinde onu merak edip “Selamlar Sinan. Neler yapıyorsun bakalım?” diye mesaj attığında, sürekli gizemli cevaplar veriyorsan (“Önemli bir işim var.” gibi), dikkat etmeni öneririm. En azından şöyle cevaplar verebilmeli: “İş arkadaşlarımla akşam yemeğindeyiz.” “Spor salonundayım.” “Arkadaşımla Kadıköy’deyiz.” Gibi gibi… Şimdi eminim bazı kadınlar sohbetin devamında daha detaylı bilgiler isteyecektir. Hangi arkadaşın? Nerede? Ne Yapıyorsunuz? Saat kaç? (bunu sormadığından eminim) Not olarak ekleyeyim: Bu kadar detaylı bilgi de istenmez. Adamı hayatına dahil etmekten çok uzaklaştırırsın. Umarım bunun farkındasındır. Neyse… Gel gelelim bir diğer işarete. 3. Önceden Plan Yapmaz. Sevmeyen Erkek Genelde Anlık Buluşmalar Düzenler.“Sizin iş yerinin yakınındayım. Birer kahve içelim.” “Evinin oradan geçiyorum. İstersen seni alayım.” Buluşmalarınız genelde bu şekilde ayarlanıyorsa, bence dikkatli olman gerekir. Seninle duygusal anlamda yakınlaşmaktan korkmayan erkek, 1 hafta öncesinden bile tarihi ve saati ayarlayabilir. Sonra o sözünü tutar. Araya bir şey girecekse, bir iki gün öncesinden kesinlikle haber verir. Önemli işaretlerden bir tanesi de budur. Anlık buluşmalar düzenleyen adamlara karşı gözün açık olsun. Bunun dışında bir kaç işaret daha var. Ben önemli bulduğum 3 işareti seninle paylaştım. Geçmiş hayatında Geri Vites Erkek modeliyle karşılaştıysan, yukarıdaki 3 işaretten mutlaka en az birini yaşamışsındır (hatırla, aklına gelecektir). Peki… Hadi bu adamın o kaçak modelden olduğunu anladık. Bir de işin hangi boyutu var biliyor musun? SEN! Durumu senin açından hiç anlatmadım. Bu yazıda da anlatmayacağım. Ama gerçek şu: Bağlanma fobisi sende de olabilir! Bunu sakın bağlanmaktan korkuyorsun gibi algılama. Daha önce de belirttiğim gibi… Bağlanma fobisi yaşayan kişiler, aynı yaşamayan insanlar gibi birine bağlanmak, ona aşık olmak isterler. Hatta normal insanlardan daha büyük ihtiyaçları vardır. Onlarla konuştuğunda, yalnızlıklıktan ne kadar acı çektiğini görürsün. “Ona değer veren birine ihtiyacı var.” dersin. Bundan şüphen olmasın. Bu insanlar sadece ilişkinin devamında kendilerini sabote ediyorlar. Fakat maalesef bunun farkında bile değiller. Yani canım arkadaşım… Sen de bu kategorinin içine girebilirsin (erkeklerde daha yaygın gibi görünse de, kadınlarda da vardır). Şimdi bana diyeceksin ki: “Eh peki Alkan… Bu adamın bağlanma fobisi olabileceğinden şüphelendim. Hatta ihtimali çok büyük. Peki bunun bir çözümü yok mu? Ne yapabiliriz?” **Dikkatine** Karşındaki erkeğin davranışlarına anlam veremiyor musun? Bu makaleyi okuduktan sonra, 5 Erkek Tipi adlı ücretsiz e-kitapçığı indirmeni tavsiye ederim. Eğer partnerinin dengesiz tutumu seni rahatsız ediyorsa, bu kitapçık konuya netlik getirebilir. İndirmek için buraya tıklayabilirsin. Alkan’ın İtirafıÇözümden bahsetmeden önce bir itirafta bulunmak istiyorum… Daha önce söylediğim gibi. Ben de bu korkuyla yaşadım. Evet… Dediğim gibi, günümüzde özellikle büyük şehirlerde çok yaşanan bir durum. Her iki cins için de seçenekler bu kadar fazla iken, tek bir kişinin hayatının aşkı olabileceğine inancın düşüyor. “Daha iyisi olabilir…” düşüncesi insanı bir çıkmazın için sürüklüyor. Ben “Daha iyisi olabilir.” düşüncesiyle hiç yaklaşmadım. Benimkisi daha çok bir tercihti. Uzun süreli ilişkiler istemiyordum. “Hep kısa sürsün, eğleneyim. Macera olsun.” derken, tabii ki arada çok hoşlandığım ve bir şeylerin olmasını istediğim kadınlar çıktı. Fakat bu sefer onlarla ilişkiyi beceremedim. Bir yerde ilişkinin içine sıçıyordum (sanırım yakında yazılarımda küfür etmeye başlayacağım. Şaka şaka…). Ama işin garibi, ne yaptığımı bilmiyordum. O kişiyi ne kadar sevsem de, ilişki daha duygusal bir boyut aldığında uzaklaşmak istiyordum. Daha ilgisiz davranıp, belki mesajlarına geç dönüşler yapıyordum. Sonra aradan bir kaç gün geçiyor. Özlüyordum. Onu tekrar görmek istiyordum. Bunların hepsi bağlanma fobisi işte. Bu durumun farkına vardığımda, çözümünü bulmak daha kolay oldu. Neyse ki benim durumum o kadar ağır bir vaka değildi. Çözmesi zor olmadı. Sadece bazı farkındalıklar ve bilgilenme… Farkındalık demişken, artık çözüm kısmına gelelim. Bağlanma Fobisinin Mucizevi ÇözümüEvet evet, farkındayım… Başlık, sabah programlarında yansıtılan başlıklara benzedi (bunu her zaman yapmak istemiştim). Ama birazdan okuyacakların, eminim içini rahatlatacaktır. Öncelikle şunu söyleyeyim: Bağlanma fobisi çözülebilir. Yani hoşlandığın bir adam varsa ve onda bu fobinin olduğunu düşünüyorsan, destek olabilirsin. TEK BİR ŞARTI VAR: Bağlanma fobisi olan kişi, değişmeyi istemeli. Değişmeyi istemesi için ilk önce farkına varmalı. Hadi bu şartları atlattık. Şimdi ne yapacağız? Kişideki fobinin ağırlığına göre destek alabileceği yollar değişir. Mesela bağlanma fobisini çok ağır bir şekilde yaşayan birini ele alalım… Neye göre ağır dersen, şöyle bir örnek verebilirim:
O halde terapi alması en uygun yoldur. Bir Psikoterapist yaşadıklarını ona güzelce anlatabilir. Farkına vardırabilir… Eğer çevrende bu durumda olan birinin olduğunu düşünüyorsan, ilk önce senin ona bunu fark ettirerek yardım etmen gerekiyor. Eğer tedavi edilmezse, yıllarca bu durumu yaşayabilir. Ya da daha hafif seviyelerde yaşayan biriyse, koçluk seansları ile bu durumun üstesinden gelebilir. Danışmanlık seansları bir tarafa, aynı zamanda online yardımlaşma grupları dahi destek olabilir. Şimdi senin yapman gereken çok basit bir adım var –> Nasıl bir adamla karşı karşıya olduğunu anlaman gerekiyor. Net olman gerekiyor. Tahmin ederek olacak iş değil. En Sevdiğin Psikoloğun & Aşk Akademi'nin Kurucusu. Hayatının her alanında mutlu olmak istiyor musun? ;) O halde beni Instagram üzerinden takip et: @alkanztrk |
Hiçbir şey demeden giden erkek geri döner mi
İlgili Mesajlar
Telif hakkı © 2024 muatrau Inc.
