Tam kan sayımında hangi değer kanseri gösterir

Günümüzde kanser hastalıkları, insanları en çok korkutan sağlık problemlerinin başında geliyor.  Kansere karşı tedbirli olmak, erken tanıda büyük önem taşıdığı gibi hayat da kurtarabiliyor. Yapılacak birkaç kan testi ile her yaştan kişi kansere karşı erken önlem alıp, kanserden kendini koruyabilir. Peki bunun için hangi kan testlerini yaptırmak gerekiyor?

Hisar Intercontinental Hospital Klinik Laboratuvarlar Bölüm Başkanı Prof. Dr. Bekir Sami Uyanık kanserde belirleyici tanı yöntemi olan kan testleri hakkında bilgi verdi.

  • Tümör belirteçleri kan testleriyle belirlenebiliyor
  • İdeal bir kanser testi nasıl olmalıdır?
  • Risk oranınızı öğrenebilirsiniz
  • Kanser vakalarında kombine testler yapılıyor
  • Gerekli durumlarda kesin tanı için biyopsi yapılıyor
  • Bir testle yetinmeyin!

Tümör belirteçleri kan testleriyle belirlenebiliyor

Tümör belirteçleri (kanser markerları), kanser hücreleri ya da kanserli dokular ve organlarda üretilerek, tüm vücuda yayılabilen değişik maddelerdir.   Bazen, bu maddeler, kanserli hücrelere karşı savunma ve cevap olarak, vücudun diğer dokuları tarafından salgılanabilmektedir. Tümör belirteçleri, değişik kanserlerde farklı olabildiği gibi, bir kanserde birden fazla ve değişik miktarda görülebilmektedir. Bu belirteçler yapılacak olan kan, idrar ve tüm vücut sıvıları testi ile tespit edilebilmektedir.

İdeal bir kanser testi nasıl olmalıdır?

  • Kanser için özel (spesifik) olmalıdır.
  • Kanser için hassas (sensitif) olmalıdır.
  • Sadece bir kanser tipi tarafından üretilmelidir.
  • Enfeksiyon gibi, kanser dışı hastalıklarda kanda yükselmemelidir.
  • Çok küçük miktardaki bir kanser büyümesi bile, kan marker düzeyinde ölçülebilir bir artış oluşturmalıdır.
  • Üretilen marker miktarı, kanser kitlesi ile orantılı olmalıdır.

Risk oranınızı öğrenebilirsiniz

Kanser teşhisi ve tedavisine ek olarak tedavinin etkinliğinin değerlendirilmesinde, çok çeşitli kanser marker testleri yapılmaktadır.Hatta, bazı enzimler ve hormonların kan düzeyleri yükseldiğinden, kanser varlığını desteklemek için kullanılmaktadır. Kanser hücrelerini gösterebildiği gibi kan testinde organların ne derecede çalıştığı ve kanserle ilgili herhangi bir risk olup olmadığı da ortaya çıkabilir.

Kanser vakalarında kombine testler yapılıyor

Kan marker testlerinde; yumurtalık kanseri için Karbonhidrat Antijen (CA 125), Human

Epididimal Protein 4 (HE4), prostat kanseri için Prostat Spesifik Antijen (Total PSA, Serbest PSA), mide, bağırsak ve pankreas tümörlerinde  Karsino Embriyonik Antijen(CEA) ve CA 19-9,  meme tümörlerinde CA 15-3, karaciğer, testis ve yumurtalık kanserlerini saptama ve tanı koymaya yardımcı olmak için Alfa-FetoProtein (AFP) kullanılır. Ayrıca, son zamanlarda kalın bağırsak tümörlerinde dışkıda yapılan Tümör M2-PK (Piruvat Kinaz M2 izoenzimi) gibi testlerle, erken teşhis yönünde testler geliştirilmeye çalışılmaktadır.

Gerekli durumlarda kesin tanı için biyopsi yapılıyor

Test sonuçları ile kanser ve organlarımızla ilgili birçok önemli veri elde edilebilmektedir. Kan testleri yapılırken birçok faktör etkili olabilse de, kan testleri tanı ve teşhis için tek basına yeterli olamayabilir. Bu durumda daha kesin sonuç elde edebilmek için dokudan örnek alınarak, biyopsi yapılması gerebilir. Kanser marker testleri ile kanser tedavisindeki değişimler gözlemlenebilir tümör belirteçlerindeki değişimler testlerin tekrarlanmasıyla düzenli takip edilebilir.

Bir testle yetinmeyin!

  • Bir defa yapılan test ile kanser teşhis ve tedavisi yapılmamalıdır.
  • Teşhis veya tedavi sonrası kontroller için, test tekrar edilmesi gerekiyorsa aynı laboratuvarda ve aynı cihaz veya yöntem ile yapılmalıdır
  • Kanser marker testi tek başına yeterli görülmemeli, birkaç farklı test ile desteklenmelidir.
  • Test yapılacak kan, idrar ve diğer numuneler uygun zamanda ve şekilde alınmalıdır.

Tam kan sayımında hangi değer kanseri gösterir

Son zamanlarda kanser korkusu ve kaygısı taşıyan hastalarla daha çok karşılaşıyorum. Hemen hepsi kan testleriyle kanser olup olmadığını öğrenmek istiyor. Bir şekilde kanda bakılan bazı maddelerin kanserin göstergesi olduğu okumuşlar ya da duymuşlar. Hatta bazıları ellerinde sonuçlarla gelip sonuçların ne anlama geldiğini soruyor. Daha önce kanser tanısı almış bazı hastalar ise bu testlerin neden istendiğini merak ediyor, kan değerlerindeki değişikliğin anlamını öğrenmek istiyor. Bu kısa yazıyı, en sık kullanılan tümör markerları (CEA, CA 125, CA 15.3, CA 19.9) hakkındaki bazı sorulara yanıt olabilmesi amacıyla hazırladım. Faydalı olmasını dilerim.

“Tumor marker” (tümör belirteci) nedir?

Bu maddeler kanda, idrarda, dışkıda, vücut sıvılarında (“circulating tumor markers”) veya dokuda (“tissue tumor markers”) bulunan ve kanser varlığında miktarı yükselen biyolojik belirteçlerdir.

Tümör markerları (-markır olarak okunur) kanserli dokunun kendisi veya normal hücreler tarafından üretilebilir. Pek çok kanser için çok sayıda tümör belirteci tanımlanmıştır. Her birinin kullanım alanı diğerinden farklıdır. Bazı markerlar tek bir kansere özgülse de çoğu farklı kanser tipleri ile de ilişkilidir.  İdeal marker küçük tümörlerde erken tanı koyabilecek kadar duyarlı ve o kanser tipine özgül olmalıdır. Ne yazık ki bu koşulları sağlayan ve ideal olarak tanımlanan bir marker henüz bulunmamaktadır.

Tümör markerları kanda, vücut sıvılarında ya da kanserli dokunun kendisinde bakılabilir.

Dolaşımdaki tümör markerları (circulating tumor markers) en sık kanda bakılır. Bunun dışında idrarda ve vücut sıvılarında da ölçülebilir. (Ör: CEA, CA 15.3, CA 19.9, CA 125, kalsitonin, vb) Aslında klinikte en sık kullanılan markerlar bunlardır.

Dolaşımdaki tümör markerları kanser tedavisinde nasıl kullanılır?

  • Prognozu öngörmek (hastalığın gidişatını tahmin etmek)
  • Tedaviden sonra kalan kanser miktarını tahmin etmek veya tedavi sonrasında nüks eden hastalığı belirlemek
  • Cerrahi, kemoterapi veya radyoterapi sonrasında tedaviye yanıtı belirlemek
  • Kanserin tedaviye direnç geliştirip geliştirmediği belirlemek

Doku tümör markerları biyopsi ya da cerrahi sırasında tümörlü dokuda bakılan belirteçlerdir. (Ör: Meme kanserinde kullanılan Östrojen reseptörü (ER), Progesteron reseptörü (PR), veya akciğer kanserinde kullanılan EGFR, PD-L1, vb)

Doku tümör markerları kanser tedavisinde nasıl kullanılır?

  • Prognozu öngörmek (hastalığın gidişatını tahmin etmek)
  • Tanı koymak, hastalığı evrelemek veya sınıflamak
  • Uygun tedaviyi belirlemek (Akıllı ilaçlar “targeted therapy”)

Tümör markerları kanser taramasında kullanılır mı?

Tümör markerları tedaviye yanıtı belirlemek, hastalığın seyrini takip etmek ya da tedaviyi seçmek gibi durumlarda başarılı şekilde kullanılmasına rağmen, tarama için yani kişinin kanser olup olmadığının saptanması için kullanılmaz. Kan testlerinde bir veya birden fazla markerın yüksek saptanması kişinin mutlaka kanser olduğu anlamına gelmez. Bazen sigara içen kişilerde, kanser olmayan iyi huylu durumlarda da markerlar yüksek bulunabilir. Böyle durumlarda kanser olup olmadığının belirlenmesi çok sayıda gereksiz testin yapılması, psikolojik, fizyolojik ve maddi yük ile sonuçlanır. Ayrıca kanser markerlarının normal bulunması kişide kanser olmadığının göstergesi değildir. Örneğin erken evre meme kanserinde pek çok hastanın CA 15.3 değerleri normal sınırlardadır.

Kanser tedavisi gören hastalar için durum ise hastaya ve hastalığa özel olarak değerlendirilmelidir ve bu değerlendirme sadece hastayı takip eden doktor tarafından yapılmalıdır. Hastanın kendisini veya sonuçlarını başka bir hasta ile kıyaslaması yanlış çıkarımlara neden olabilir. Hasta merak ettiklerini doktoruna sormalı ve ondan bilgi almalıdır.

Kandaki tümör markerlarının yüksek çıkması ne anlama gelir?

Herhangi bir markerın tek bir ölçümde yüksek çıkması çok belirleyici değildir. Belirli aralıklar ile farklı zamanlarda ölçüm yapılması ve bu sonuçların hastanın durumu, diğer test ve görüntüleme yöntemleri ile bir bütün olarak değerlendirilmelidir. Ayrıca markerın ne kadar sürede hangi ölçüde yükseldiği de önemlidir. Bu değerlendirmeyi hastayı takip eden hekim yapar.

Tümör markerları rastgele ve isteğe bağlı bakılacak testler değildir. Hangi markerın ne zaman ve nasıl kullanılması gerektiği konusunda yönergeler mevcuttur.

ASCO (The American Society of Clinical Oncology) bazı kanser türlerinde (meme kanseri, akciğer kanseri, kolorektal kanserler gibi) markerların klinik kullanımına ilişkin kurallar yayınlamıştır. (Detaylı bilgi için https://www.asco.org/research-guidelines/quality-guidelines/guidelines/assays-and-predictive-markers)

Klinik pratikte en çok kullanılan ve merak edilen bazı kanser markerları şunlardır:

CEA (karsinoembriyonik antijen) (“carcinoembryonic antigen”) nedir?

Anne karnındaki bebeğin mide bağırsak sistemi hücreleri üzerinde bulunan bir glikoproteindir. İnsan erişkin olunca bu maddenin kan düzeyleri çok düşük seviyelere inmektedir. Klinik pratikte en sık kullanılan markerdir.

CEA özellikle kalın bağırsak kanserleriyle ilişkilidir. Kalın bağırsak kanseri dışında mide, pankreas, akciğer, tiroid medüller karsinomu gibi diğer kanser türlerinde de artabilir. İnflamatuar bağırsak hastalıkları (ülseratif kolit, Crohn hastalığı), pankreatit, siroz, sigara ve bazı iyi huylu tümörler de CEA yüksekliğine neden olabilen kanser dışı nedenlerdir.

CEA kanser tanısı konulmuş hastalarda prognozu (hastalığın gidişatını) tahmin etmek, tedaviye yanıtı takip etmek ve nüks olasılığını değerlendirmek için kullanılır. Tedavi sırasında dalgalanmalar olabilir. Bu nedenle ölçümlerin seri olarak yapılması ve diğer belirti ve tetkiklerle birlikte hekim tarafından değerlendirilmesi gerekir.

CA 125 (kanser antijeni 125) (“cancer antigen 125”) nedir?

CA125 özellikle yumurtalık kanseri hücrelerinin yüzeyinde bulunan bir glikoproteindir. Yumurtalık kanserinin tedavisi sonrasında tedaviye yanıtı değerlendirmek ve hastalığın nüks edip etmediğini belirlemek için kullanılır. Özellikle karın alt kısımdaki üreme organları kaynaklı olduğu düşünülen kitlelerin kötü veya iyi huylu olduğunun belirlenmesinde CA 125’ten faydalanılır. Ancak bu karar sadece CA 125 düzeyine bakarak verilmez.

CA 125 pankreas, rahim duvarı ve yumurtalık tüpü kanserinde, kalın bağırsak kanserlerinde, akciğer kanseri gibi diğer bazı kanserlerde yükselebilir. Ayrıca siroz, endometriozis (çikolata kistleri), konjestif kalp yetmezliği, böbrek yetmezliği, lupus gibi kanser dışı nedenlerde de artış görülebilir.

CA 125 değerinin yüksek olması hastada kanser varlığı anlamına gelmediği gibi, normal olması da hastalık olmadığını anlamına gelmez. Bu nedenle testlerin belirli aralıklar ile tekrarlanması ve hastanın bir bütün olarak değerlendirilmesi gerekir.

CA 15-3 (kanser antijeni 15-3) (“cancer antigen 15-3”) nedir?

CA 15-3 özellikle meme kanseri hücrelerinin yüzeyinde bulunan bir glikoproteindir. Meme kanserinde tümörün evresi ve boyutu ile orantılı olduğu bilinmektedir. Bu marker özellikle metastatik meme kanserinde tedaviye yanıtı değerlendirmek ve nüks takibi için kullanılır. Duyarlılığı düşük olduğu için meme kanseri taramasında kullanılmaz. Meme kanseri taramasında kullanılan şu anda kabul edilen altın standart yöntem mamografidir.

CA 15-3 meme kanseri dışında akciğer, kalın bağırsak, pankreas, karaciğer, yumurtalık, rahim ağzı ve rahim duvarı kanserleri gibi diğer kanserlerde de yükselebilir. Siroz gibi kanser dışı nedenler de CA 15-3 yüksekliğine neden olabilir.

CA 19-9 (karbohidrat antijeni 19-9) (“carbohydrate antigen 19-9) nedir?

CA 19-9 özellikle pankreas ve safra yolları kanserleri ile ilişkili olan bir antijendir. Ayrıca kalın bağırsak, mide, akciğer, karaciğer, yemek borusu ve yumurtalık kanserlerinde de artış görülebilir.

CA 19-9’un artmasına neden olan kanser dışı nedenler arasında karaciğer-safra yolları enfeksiyonları, siroz, zatürre (pnömoni), böbrek yetmezliği ve lupus sayılabilir.

CA 19-9 diğer markerlardan farklı olarak bir tetrasakkarittir ve Lewis A antijenin (kan grubu antijeni) siyalikleşmiş formudur. Bu nedenle kanında A antijeni taşımayan kişilerde tümörler çok büyük olsa bile bu marker yükselmez.

CA 19-9 pankreas kanserinde tedaviye yanıtın değerlendirilmesinde ve hastalığın nüksünün takibinde kullanılmaktadır. Bazen pankreasta kitle saptanması durumunda kitlenin iyi huylu mu yoksa kötü huylu mu olduğunun belirlenmesinde faydalıdır.

ASCO (The American Society of Clinical Oncology) CA 19-9’un kanser taramasında kullanılmasını önermemektedir.

Bu yazıda bahsedilen CEA, CA 125, CA 15-3 ve CA 19-9 dışında kırktan fazla tümör markerı mevcuttur. İdeal tümör markerını bulma yolunda araştırmalar devam etmektedir.

Meme kanserinde kullanılan diğer doku tümör markerları ve tedaviye etkisini merak ediyorsanız https://drdenizboler.com/meme-kanseri/ sayfasını ziyaret edebilirsiniz.

Kaynaklar:

  1. https://www.asco.org/research-guidelines/quality-guidelines/guidelines/assays-and-predictive-markers
  2. https://www.cancer.gov/about-cancer/diagnosis-staging/diagnosis/tumor-markers-fact-sheet
  3. Catharine M. Sturgeon, Tumour markers in Clinical Biochemistry: Metabolic and Clinical Aspects (Third Edition), 2014
  4. Tumor markers: myths and facts unfolded. Faria SC, Sagebiel T, Patnana M, Cox V, Viswanathan C, Lall C, Qayyum A, Bhosale PR.Abdom Radiol (NY). 2019 Apr;44(4):1575-1600. doi: 10.1007/s00261-018-1845-0.

Kanser Belirtisi kanda hangi değer?

Tam Kan Sayımı: Hemogram veya CBC olarak ta bilinen tam kan sayımı testi; tümör, enfeksiyon, lösemi (kan kanseri) ve pek çok kanser türüne tanı koyabilmek için yapılan kolay, pratik ve güvenilir bir testtir. Hemogram testi ile kan hücrelerinin sayısı ve niteliği incelenerek anormal durumlar saptanabilir.

Tam kan tahlilinden kanser anlaşılır mı?

Prostat kanseri, yumurtalık kanseri, tiroid kanseri, karaciğer ve testis kanserinde kan testleri tanı yöntemi olarak kullanılıyor. Ancak kan kanseri (lösemi) dışında hiçbir zaman kan testleri ile kanser tanısı konmuyor, hekim tarafından diğer tanı yöntemlerine başvuruluyor.

Tam kan sayımı kanseri gösterir mi?

Yapılan tam kan sayımında kanser türlerinin teşhisinin koyulması mümkün olmaktadır. Erken teşhis edilmesi hastalığın tedavisi için de oldukça önemli bir etken olarak bilinmektedir. Kanser olup olmadığını öğrenmek isteyen kişilerin de tam kan sayımı yapılması ile erken teşhis edilmesi mümkün olabilmektedir.

Kanser hangi kan testinde belli olur?

Gerekli durumlarda kesin tanı için biyopsi yapılıyor Test sonuçları ile kanser ve organlarımızla ilgili birçok önemli veri elde edilebilmektedir. Kan testleri yapılırken birçok faktör etkili olabilse de, kan testleri tanı ve teşhis için tek basına yeterli olamayabilir.